İlişki ve Evlilik Süreçleri

 Her insan hayatı boyunca birçok nesneyle ilişkilenerek büyür ve değişir. Bu süreçte gerçeklikler arasında bir yolculuk yapar ve bir çok açıdan hayatı gözlemler. Hayatta üç temel gerçeklik mevcuttur. Bunlar evrensel gerçeklikler, bireysel gerçeklikler ve ilişkisel gerçekliklerdir. Dünyayla ilişkilerimiz anne karnından başlayan bir serüvenle başlar gibi görünse de geçmiş nesillerimizden gelen aktarımlarla da belirlenen koşullar bu gerçekliği oluştururlar. Bizler ailelerimizin içinden geçtiği günleri de miras olarak alarak üzerine yeni ilişkiler inşa ederiz. Her ilişki bir öncekinin tamiri niteliğindedir. Zaman içerisinde bir çok ilişki kurarız ancak bizim için en özel olanlardan biri romantik ilişkilerdir. Bireyselliğin sağlıklı olduğu şartlarda ilişkiler de sağlıklılık yolunda daha avantajlı başlayacaktır. Bu konuyu gelin daha da yakından inceleyelim.

 İlişki iki kişiyle alakalı ancak bu iki kişiden ayrı olan üçüncü bir durumdur. Romantik ilişkiler iki farklı yapının bir araya gelerek birlikte yeni bir inşada bulunma sürecidir. İçinde kurgusal bazı tonları taşıyarak ilerler ve partnerler zamanla bu ilişkilerinin kozmik, öznel ve ilişkisel gerçekliklere paralel olarak yeni formlara kavuşmasını arzulayabilirler. İki kişi birbiriyle yaşadıkları deneyimlerde belirli bir dayanışmayı oluştururlar ve bu dayanışmanın altında yatan dinamiklerde ulaşılan doyum, kişileri bu yolda devam etmek fikrine yöneltirler. Sağlıklı bir ilişki için sağlıklı iki birey olması yeterlidir. Bunun dışında başka yöntemler ve yollar aramak ilişkide bir şeylerin pek de yolunda gitmediğini bize gösterebilmektedir. İlişkileri içimizde, ilişki hattında ve toplumun içinde yaşarız. Her aşamanın da farklı durumlarda farklı öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. İlişkinin bu aşamalarda nasıl rahat hareket edebileceğini görmek için kişilerin bireyselliği ile ilişkilerinin gözden geçirilmesi faydalı olacaktır.

 Toplumumuzda ilişkilerin bir çok farklı tarzı olsa da en çok kabul gösterilen formu ise evliliktir. Hatta birçok kişiye göre kutsal bir müessese olarak görülen evlilik toplumsal normlara göre şekillendirilebilir. Bu haliyle evlilik, çatışmaların ortaya çıkmasına gebe bir ilişki hattı olarak ele alınmaya başlar. Zaman içerisinde bireysel ihtiyaçların değil normların ve kuralların gözetildiği bir ilişki formu katılaşır, güçsüzleşir ve böylece despotlaşabilir.

 Hangi tür ilişkide olunursa olunsun bu ilişkinin sağlıklı bir şekilde varolması ve devam etmesi için kişilerin ihtiyaçlarına uygun içeriklerin ve eylemlerin olması gerekmektedir. Burada karşılıklılık ve dayanışma önemli bir rol oynar. Dayanışmanın özel bir koşulu yoktur ancak dayanışmanın olmasını engelleyebilecek çok fazla şeyle karşılaşmak da mümkündür. O nedenle önce bireyselliğin sağlıklı inşası ve devamında ilişkinin de buna bağlı olarak yaşanması ve sürdürülmesi yolunu izlemek faydalı olacaktır.

İbrahim ÖZCANLI

Uzman Klinik Psikolog